Bir trenin kompartımanın da olmalıyım şimdi. Yanağım cama yaslanmalı, etrafta koşturan çocukları görmeliyim. El sallamalılar bana, ben ise onlara tebessüm etmeliyim. Çocuklar uğurlamalı beni, yalın ayaklı çocuklar. Aklı ermemeli hiçbirinin her bir gidişe. Bir kalem çıkartmalıyım ceketimin cebinden. Önümde duran boş kağıda giderayak üç beş birşeyler karalamalıyım. Özür dilemeliyim herkesten, herşeyden. Birazda olanlardan bahsetmeliyim, tüm sakladıklarımdan. Sandıktan çıkarmalıyım tüm sırlarımı. Ama yine de çocuklar uğurlamalı beni varacağım yere kadar. Şehirde ki tüm caddelere uğramalı bulunduğum kompartıman. Cadde cadde uğurlamalı yamalı kazaklı çocuklar. Cebimden üç beş uçurtmalar çıkarmalıyım. Hepsi birbirinden farklı renklerde uçurtmalar. Salıvermeliyim gökyüzüne, mavileri ellerimle boyamalıyım. Herkes uçurtmalara bakarken, ben gözlerini izlemeliyim. Baktığı yerlerde birşeyler bulmalı insanlar. Aradıklarını bulmalı varoluş sebeplerini anlamalılar. Anlatmalıyım hiç konuşmadan giderken. Satır aralarına işlemeliyim, kırmadan karaladıklarımı. Elimde tuttuğum kalemi artık kırmalıyım. Sayfalardan uçaklar yapmalıyım. Son ıslığım duyulmalı kompartımanın camından. Son tebessümü bırakmalıyım baktıkları yerlere. Pelerinin tozunu silip, yamalı gömleğime silmeliyim. İstenilen bir dünya da buluşmalı yalın ayaklı çocuklar, ben ise gittiğim yeri gelmeleri için hazırlamalıyım.