Bir damla süzüldü, dışarı bakan penceremin kenarından. Bir sigara daha yaktım o damlanın hüznünden. Bir kaç yaprak daha kalmıştı oysaki ağacın dalında. İçeriden gelen plak cızırtısı karıştı bir sokak kedisinin hırıltısına. Tekli koltukta öylece kalakaldık. Yerde kalan kitaba ilişti gözüm, karakterleri yerle yeksan, hepsi beklemekte. Ben hala sigaranın dumanında son süzülen damladayım. Kedi şaşkın… Zigonun üstünde kalmış bir parça kek, tarih belirsiz, tarçını havuca bulanmış. İçerisi sigara ve kahve karışımı. Yarı açık gözlerim hala beklemekteyim. Sigaram kitaba düştü, karakterler yandı, kedi kaçtı, yaprak düştü, yağmur dindi, damla buğuya dönüştü. Kapadım gözlerimi. İstanbul’u dinleyecek halim yok.
