Üç beş kelimelik cümleler bırakmalı bu yeryüzüne. Sıralardan başlayıp duvarlarda son bulmalı. Her kelimeyi farklı sıralara yerleştirip başka bir anlam çıkarmalı ama üç beş kelimelik cümleler bırakmalı yolun en ortasına. Kenarından, köşelerinden sarkmalı ot taneleri, renk vermeli her bir harfe. Yine de üç beş kelimelik cümleler bırakmalı sahilin en yalnız bankının sırt bölümüne. Kıyısından köpürtmeli dalgası… Birileri seslenmeli cümlelerin ardından “Sıraya geçin ıslanmayın” diye. Her nedense üç beş kelimelik cümleler bırakmalı ülkemin her bir köşesine… Her mevsimi bırakmalı noktasına, virgülüne. Adımızı anarşiste çıkarmalı… Korkmadan üç beş kelimelik cümleler bırakmalı dağına, taşına, toprağına… “Üçün beşin lafımı olur aramızda” demeli her okuyan. Kalemimden kıvrılan her bir harf bir bedene dönüşmeli. Gidecekleri yerler uzak olmalı. İhtiyacı olana bir kelime, ihtiyaç halinde bir cümle. Dozunda kullanılmalı, reçetesiz satılmalı…
