Git başımdan Eftelya. Küçük bir sessizlikten ibaret ayak izlerin. Zaten beni de böyle görmek istemezsin. Bir elimde yarısı içilmiş bir şişe şarap, diğer elimde ateşi parmaklarıma değmek üzere olan tütünüm, biraz ıslak. Tıpkı dudakların gibi. Git başımdan Eftelya. Bir hayaletten ibaret gölgen. Hem sevmezsin sen, saçım başım darmadağın. Üstümde uzun bir parka, sakalımda irili ufaklı karlı bir yolculuk. Tenin gibi soğuk. Git başımdan Eftelya. Çağırılmayan yere gelmezsin sen bilirim. Sana verebileceğim önümde açılmış kendini sofra bezi sanan, üstünde ikinci sayfaya düşmüş cinayet haberlerinden bir gazete üstünde eski kaşar peyniri az biraz da bayat leblebilerim. Burda benzetme yaparsam ayıp ederim, sırf saygımdan kifayetsiz cümlelerim. Git başımdan Eftelya. Bir yanık caz şarkısı gibi karışık duyguların. Bir masada oturmuyorum evet, bir bank yanı sana verebileceğim. Cam kenarlarına alışıktır uzun uzun saç tellerin. Ben Feridun değilim, sana gitme kal demeyeceğim. Cüzdanımın küçük bölmesinde bir resmin, dilimde ucu açık bir kelime dağarcığı. Git başımdan Eftelya……
