Kırlangıçlara bak ey sevgili. Bizim için toplanmışlar. Hangisinin kanadını tutalım sen seç. Bir uzak diyara götürsünler ki sorma gitsin. Bir gökkuşağının kubbesinde indirsinler ikimizi. Elimiz, yüzümüz rengarenk. Aşağıda toplanmış sürüsüne bereket kız çocukları. Ellerinde pamuk şekerler. Sen seç hangisinden yiyelim. Öyle bir pembe seç ki dudağında kalsın şekerleri. Tutsunlar ellerimizden, götürsünler şu küçük bodur dağın yamacına. Bacası tüten bir kulübenin hemen önünde bıraksınlar ikimizi. Yalın ayaklarımız yemyeşil kalsın, temizlemesinler sakın bizi. İki tas çorba karşılasın, ısıtsın yanaklarımızı. Kelebekler üflesin kaşığına, bi de karşındaki aşığına. Bir sedir üstünde buluşalım son ekmek kırıntısında. Beyazından atkılar örelim, önümüz kış azıcık kar görelim. İki sarmal gelsin dizimize, kuyruğunda ıhlamurlarımız olsun. Mandalina kabukları bırakalım çiçeğine, tenimiz Haziran koksun. Gecenin geldiğini, veranda da ki yıldızlardan anlayalım. Bir kuzine çıtırtısında uyuyakal ey sevgili az izlememe müsade et. Dizimde kalsın iki avucuma sığanım. Saçların elimin altında, tellerine papatyalar yağanım. Sonra bir kırlangıç ötsün yazımın en güzel yerinde, anlattıklarım düşlerimde, sarılmışım sana hem de sesimle…
