Silinsin ayak izlerim bastığım her kar tanesinden. Yokluğuna alışsın artık o kar taneleri çıplak ayaklarımın. Silinsin bıçak yaraları tüm ağaç gövdesinden. Yeniden kabuk bağlasın yeşersin tüm yaprakları. Çok değil az da olsa bir meltem esse tenimin üzerine. Düşünsem, düşünülsem bir dörtlük üstünde. Satır aralarında aransam. Biliyorum Unutulacak adım sanım. Her hangi rafta toza vuracak tüm sayfalarım. Kokusu bana has kalacak, kokusu unutulacak. Sararacağım ve belki de kurt saracak her bir harflerimi… Ve ben öyle bir unutulacağım ki kimse bakmayacak gözümün yaşına. Aslında az da olsa yağmur yağmalı şuan, saklamalı, saklanmalı her yağmur damlası arkasında. Bir bulut parçasından sarksın söğüt dalları, yavaşça çekilsin beden maviliklere. o masum düşlerimi geri versin bu hayat. Vermediklerini de almasın üzerimden. Yanımda taşırım onları, götürürüm kimselerin henüz bilmediği kıtalara. Çizgilere basmayan adam yorgun, çizgileri elinde olan adam uykusuz…
