En son bir el silah sesi geldi, dip boyası gelmiş binanın üçüncü katında ki perdenin arkasından. Mahalle sakinleri kapattılar kapılarını, camlarını, perdelerin gözü yaşlı. Ardında susamlarını bırakan dumanı üstünde iki simit yuvarlandı, kurumaya yüz tutmuş kaldırımın güneş görmeyen köşesine. En son bir el silah sesi geldi, yerde yatan o küçük çocuğun hayallerine. Bir damla kanı vardı oysa, bir de tebessümü. Yorgunmuş mermi, öyle dedi perdeler. Bir yavru siyah köpek yanaştı yanına. Sessiz sakin uzandı avuçlarına. Küçük elini yaladı, sesini duyuramadı. Bulutlar kapladı güneşin önünü arkasını o da şahitlik etmedi ama perdeler şahitti. Bütün su damlaları intihara kalkıştılar gökyüzünden. Birilerinin yağmur duasıydı çocuk, birilerine sebepti. Yorgunmuş işte mermi öyle dedi ya perdeler. Suyu gören küçük bir kağıt bıraktı çocuğun elini. Bir diş perisi indi yeryüzüne ve kağıdı o açtı. “Tanrım sana yarın velimi getireceğim. Ne yaptığımı bilmiyorum ama sen verme artık cezamı. Kulağım çekilsin, yanaklarıma vurulsun ama artık sen verme cezamı.” Tüm saksılarda sardunyalar açtı, Melekler şehre indi, köpek uludu ve perdeler şahitti. Yağmura rağmen faili meçhul bir cinayetin son dizeleriydi…

Anlatım güzel, olay üzücü; eline yüreğine sağlık…
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim 🙏
BeğenBeğen